Masum cilt lekeleri, Tv izleme, Buhar Makinesi kullanımı gibi önemli bilgiler
Masum cilt lekeleri: Bebeklerin alt sırt, yani kalça bölgelerinde morluk şeklinde görülen doğum lekeleri ("Mongol veva "Moğol" lekeleri) genellikle 1-1.5 yaşına kadar kaybolur. Bunlar köken olarak Orta Asya'dan gelen ırklarda görülen lekelerdir.
Yüzde (alında, göz kapakları üzerinde), ensede ve bazen saçlı deride kırmızı dalgalanmalar şeklinde görülen lekeler ise ince damar genişlemeleridir ve bunlar da en geç 3-4 yaşına kadar kaybolur.
Bunların dışında bebeklerin özellikle yüz bölgesinde ve ayrıca tüm vücutta küçük, ortası beyaz, kırmızı noktacık şeklinde yaygın ve çok sayıda görülen döküntüler de masum, ilk 3 ay içinde düzelip/tekrarlayabilen normal cilt bulgularıdır. Bunlar özellikle boyun, kasık ve koltuk altı gibi kıvrım yerlerinde görülen ve ter/neme bağlı ortaya çıkan isilikten farklı bulgulardır. Televizyon (TV) izleme: Altı ay ile 24 ay arasındaki dönemde TV izlemenin otizm açısından bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir. Bu yüzden bu dönemde TV izleme süresi haftada yarım saati geçmemelidir.
Buhar makinesi kullanımı: Geniz eti problemi, sık bronşiyolit geçirme veya alerjik problemi olmayan bebeklerde bile özellikle kış aylarında ortam ısınması ve sıcaklık artışına bağlı olarak kuruyan havayı nemlendirmek amacıyla aralıklı olarak (saatte bir 10 dakika) buhar makinesi kullanarak ortam nemlendirmesi sağlanabilir.
Burun tıkanıklığı: Bebeklerde geniz açısı daha dardır ve bu yüzden normal nefes alma esnasında bile burun tıkanıklığı varmış gibi bir izlenim edinilir. Bu fizyolojik durumu düzeltmeye yönelik olarak uzun süreli burun damlalarının kullanımı burun mukozasında şişkinlik yaparak tıkanıklığı daha da artırır. Okyanus suyu veya serum fizyolojik türü burun damlaları 2-3 günü geçmeyecek şekilde kısa süreli ve aralıklı olarak kullanılabilir.
Biberonla beslenme: Biberonla beslenirken bebeğin baş kısmının açısı yerden en az 30-45° yükseklikte Bebek tamamen yatay düzlemde emzirildiğinde orta kulak enfeksiyonu riskinde artış olur.
Baş terlemesi: Eşlik eden başka bir sorun yoksa özellikle uykuda bebeklerin baş kısmının terlemesi anormal bir durum değildir, bu yapısal ve anne/babadan geçen bir özelliktir.
El ve ayaklarda soğukluk veya terleme: Bu özellik vücutta kendi kendine çalışan sinir sisteminin bir özelliğidir Üşüme işareti değildir ve genellikle anne/babadan geçen bir özelliktir. Diş çıkarma belirtileri: Salya artışı, bebeğin ellerini ısırması gibi ön belirtiler 3. ay gibi erken dönemde başlamakla birlikte, bu belirtiler bebeğin kısa bir süre sonra diş çıkaracağı anlamına gelmez. Bu belirtiler diş çıkarma öncesinde epey bir zaman sürer. Bebeği rahatlatmak için diş kaşıyıcıları denenebilirse de, sıklıkla bebeğin kendi ellerini/parmaklarını emmesinden (kemirmesinden!!) daha rahatlatıcı bir yöntem yoktur. Lokal olarak uygulanan jel ve kremler ise genellikle etkisiz kalır.
Saçlı deride veya kaşlarda konak: Konak, bebeğin cilt özelliğinden (kuruluğundan) kaynaklanır ve bir hastalık belirtisi değildir. Konak bebeği rahatsız etmez, huzursuzluk hissi oluşturmaz. Estetik olarak rahatsız ediyorsa, zeytinyağı ile friksiyon şeklinde masaj sonrası banyo esnasında ince bir tarakla taranması, konağın dökülmesini sağlayarak azaltır. Böyle bebeklerde genel bir cilt kuruluğu ve genital mantar enfeksiyonlarına (özellikle deri kıvrım/katlanma yerlerinde) yatkınlık da olabilir ve nemlendiricilerin (şampuan, krem, bebek sütü) faydası olabilir.
Emziren annenin yedikleri/içtikleri anne sütü ile beslenen bebekte gaz yapar mı? Bu konuda yaygın yanlış inanış vardır, oysa annenin yedikleri ve içtikleri ne miktar, ne de içerik olarak gaz yönünden bebeği etkilemez. Bazı özel alerji durumlarında (süt, yumurta alerjisi gibi) ise annenin bu gıdaları yemesi bebekte alerjik belirtilere ne olabilir.
Yürüteç kullanalım mı? Altı aydan önce yürüteç kullanımı kalça ve omurga stabilitesi açısından sakıncalıdır. Eğer bebek yürüteç ile iyi vakit geçiriyorsa, kabaca desteksiz oturmaya başladığı zamanlara denk gelen 8 av civarında yürüteç denenebilir. ancak erkek bebeklerde testis basısını ve o bölgede sıcaklık artışını önlemek açısından yarım saatten uzun süre kullanmamak uygun olabilir.